Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » İstanbul Bienali'nde farklı disiplinler bir arada

İstanbul Bienali'nde farklı disiplinler bir arada

İstanbul Bienali'nde farklı disiplinler bir arada30 Mayıs 2019 - 04:05
İKSV tarafından, Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 16. İstanbul Bienali, bu yıl 14 Eylül’de kapılarını açıyor. Fransız yazar ve akademisyen Nicolas Bourriaud’nun küratörlüğünü üstlendiği bienal, sekiz hafta boyunca üç farklı noktada gerçekleştirilecek
İstanbul Bienali 16. edisyonunda da çeşitli konuşmalar, film gösterimlerine, müzik dinletilerine ve yemek performanslarına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bienalin odağına aldığı sanat, ekoloji ve antropoloji konuları arasındaki ilişkilere farklı yaklaşımlar sunan önemli düşünürler, bilim insanları ve sanatçılar kamusal programın katılımcıları arasında yer alacak.
 
 
Kamusal programın öne çıkan bölümlerinden biri olarak bienalin açılış ve kapanış haftalarına denk gelen 14 Eylül ve 9 Kasım 2019 tarihlerinde düzenlenecek “Yedinci Kıtayı Keşfederken” başlıklı tartışma serisi düşünürler ile bienal sanatçılarını yan yana getirerek antropolojik yaklaşım ile sanatsal bakış açısı arasında diyalog kurmayı hedefliyor. Tartışma serisinde kent antropolojisi alanındaki çalışmalarıyla Doç. Dr. Ayfer Bartu Candan; din tarihi ve estetik üzerine araştırmalarıyla Doç. Dr. Emanuele Coccia; antropoloji, sanat, dijital kültür ve deneysel etnografi ekseninde çalışan Doç. Dr. Jennifer Deger; Şamanizm ve moleküler biyoloji ilişkisini inceleyen antropolog-yazar Jeremy Narby; geç liberalizme eleştirel kuram üzerinden bakan Prof. Dr. Elizabeth Povinelli; beyinden mikroplara, salyangozlardan yapay zekâya pek çok oluşumu güncel politika bağlamında ele alan Doç. Dr. Tobias Rees ve yazılarında normatif aklın bir eleştirisini sunan Prof. Dr. Laurent de Sutter gibi önemli isimler yer alıyor.
 
 
Kamusal program çerçevesinde gerçekleşecek bir diğer program ise iklim değişikliği-enerji ekonomisti ve performans sanatçısı Ayşe Ceren Sarı, çevrebilimci ve sanatçı Serkan Kaptan ve küratör Yasemin Ülgen’den oluşan birbuçuk (Ekoloji ve Sanat Çalışmaları) tarafından tasarlanan ve yedi aya yayılan “sindirim programı” olacak. birbuçuk’un 2017’de başlattığı “Solunum” buluşmalarının devamı niteliğindeki bu program, Mayıs-Haziran aylarında davetli katılımcılarla gerçekleştirilecek atölyelerle başlayacak; Eylül-Kasım aylarında Tersane İstanbul’da düzenlenecek kamusal etkinliklerle devam edecek. Programda gündelik yaşantımızın birer parçası olarak kanıksadığımız, sıradan gibi görünen nesneler tartışmaya ve araştırmaya açılacak. Sosyoekolojik metabolizma kavramı merkeze alınarak su, tarım, iklim, enerji, kent, atık, toplumsal cinsiyet, müşterekler ve gelecek gibi olguların; bilim, toplumsal hareketler, sanat pratikleriyle kesiştiği noktalar ve tüm bu pratiklerin aralarındaki diyalog imkânları keşfedilecek.
 
 
Ayrıntıları daha sonra duyurulacak program, aynı zamanda Büyükada ve Tersane İstanbul’da farklı formatlarda sanatçı konuşmalarına ve etkinliklere yer verecek.
 
 
 
Yedinci Kıta’ya sinema gözüyle bakan bir program
 
Kamusal program çerçevesinde ayrıca, Pera Müzesi’nde bir film programı gerçekleştirilecek. Pera Film’in 20 Eylül-10 Kasım tarihleri arasında sunacağı program, dünyanın dönüşümünü, medeniyetlerin çağlar boyunca yaşadığı geçişleri ve insanın evrendeki etkilerini ele alan yapımlara yer verecek. Türünün ilk örneği olan filmler, felaket senaryolarından yola çıkan kült yapımlar ve gerçekliği ustalıkla gösteren belgesellerden oluşan bu film seçkisi, ilgililerini sinema tarihine bir de Yedinci Kıta’dan bakmaya çağıracak.
 
 
 
 
16. İstanbul Bienali: Yedinci Kıta
 
16. İstanbul Bienali, İKSV tarafından Koç Holding sponsorluğunda ve çok sayıda kurum, kuruluş, uluslararası fon sağlayıcı ve fon kuruluşlarının desteğiyle 14 Eylül–10 Kasım 2019 tarihlerinde ücretsiz olarak düzenlenecek.  Fransız yazar ve akademisyen Nicolas Bourriaud’nun küratörlüğünü üstlendiği Yedinci Kıta başlıklı bienal kapsamında altmıştan fazla sanatçının eserleri, Tersane İstanbul, Pera Müzesi ve Büyükada’da ziyaret edilebilecek.
 
 
16. İstanbul Bienali, başlığını okyanuslarda yüzen devasa atık yığınına bilim çevrelerinin verdiği isimden alıyor: Yedinci Kıta. Bienal sergileri, gerçek bir kıta olmaktan çok hayali bir nesne ve insanlığın yeni durumuna dair bir metafor olarak görülebilecek bu olguyu keşfetmek için yola çıkıyor. Bienal, insanların sebep olduğu doğal veya kültürel atıklara antropoloji veya arkeolojinin araçlarıyla bakan güncel sanat çalışmalarına yer vererek sanat ve ekoloji arasındaki ilişkiyi de tartışmaya açmayı hedefliyor.
 
 
16. İstanbul Bienali’ne katılacak sanatçıların tam listesi haziran ayında duyurulacak.