Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » İnsan vicdanı kadar yer kaplar

İnsan vicdanı kadar yer kaplar

İnsan vicdanı kadar yer kaplar03 Aralık 2021 - 11:12
Semih Kaplanoğlu’nun “Bağlılık Üçlemesi”nin ikinci filmi; helalleşme üzerinden inancın gereklerini, vicdan temizliğini ve insan-doğa ilişkisini sorguluyor.

MÜJDE IŞIL

 

Semih Kaplanoğlu, “Yusuf Üçlemesi”nden sonra “Buğday” arası verip yeni bir üçleme ile karşımıza çıkmıştı. “Bağlılık Üçlemesi”nin ilk filmi “Bağlılık Aslı”, seküler ve laik kesime yönelik eleştirilerini, çalışan kadının anneliği üzerinden yöneltmiş, kadının önceliğinin annelik olması gerektiğini savunmuştu.

Kaplanoğlu, üçlemenin ikinci filmi “Bağlılık Hasan”da mütedeyyin kesime odaklanıyor. “Bağlılık Aslı”daki kadın-annelik ilişkisinin benzerini “Bağlılık Hasan”da erkek-babalık üzerinden sorgulamayı tercih etmiyor; farklı bir yolda ilerliyor. Filme ismini veren Hasan, babadan miras topraklarda tarımla uğraşmaktadır. O toprakları ağabeyinden mahkeme kararıyla almış olması, onu rahatsız etmez. Önceden bankanın haciz kararını öğrenip de komşunun arazisini bedelinin çok altında satın almak da… Karısı Filiz de ondan pek farklı değildir. Sipariş verdiği el işini daha ucuza kapatmak için rahatça yalan söyler. Hacca gideceklerini öğrendiklerinde ise oraya temiz vicdanla ayak basmak için çevrelerindekilerle helalleşmeye başlarlar.

 

Doğanın şeytanı

 

“Bağlılık Hasan” dini vecibelerin vicdanla buluşup buluşmadığını, daha doğrusu görünürde yerine getirilen ibadetlerin insan ruhunu gerçekten de terbiye edip etmediğini sorguluyor. Eyleme dökülmeyen değerlerin vicdanları temizleyip temizlemediğini ve kul hakkı yemenin helalleşmeyle telafisi olup olmadığını da… Ağabey-kardeş arasındaki ilişkide kansız, şiddetsiz bir Habil-Kabil meseli gizli. Halleri vakitleri yerinde çiftin para hırsıyla gözleri dönerken, onlardan çok daha mütevazı hayat yaşayan çevre halkının hırstan uzaklığı, günümüz ahlak anlayışına dair çok şey söylüyor.

“Bağlılık Hasan” doğaya dair söyledikleriyle hem “Buğday” hem de “Yusuf Üçlemesi” ile bağ kuruyor. İnsanın ve insanın yarattığı sistemin, doğanın en büyük düşmanı olduğunu vurguluyor. “İnsan doğanın şeytanıdır” şeklinde özetliyor doğa tahribatını. Özgür Eken’in muhteşem ve ödüllü görüntü yönetimi bazen “Yusuf Üçlemesi”ni bazen de Nuri Bilge Ceylan estetiğini akıllara getiriyor. Filmin görsel yapısı ne kadar güçlüyse oyuncu performansı o kadar zayıf. Umut Karadağ ve Filiz Bozok’un performansı, yapaylık ile büyük oynamak arasında gidip geliyor. Farklı oyunculuklarla hikâyenin gücü daha da artabilirmiş. Filmin uzunluğu senaryonun odağını kaybetmesine ve eleştirilerinin etkisinin dağılmasına neden oluyor. Bunlara rağmen bu yılın kayda değer yerli yapımlarından biri “Bağlılık Hasan”. “Aslı” gibi “Hasan”da Oscar’da En İyi Uluslararası Film kategorisinde Türkiye’yi temsil edecek. KÜLTÜR SANAT SERVİSİ