Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » ‘İnsan hikâyelerini söylemeyi seviyorum’

‘İnsan hikâyelerini söylemeyi seviyorum’

‘İnsan hikâyelerini söylemeyi seviyorum’09 Eylül 2021 - 10:09
Fransız pop-soul müziğin sevilen ismi Imany yeni cover albümü “Voodoo Cello”yu anlattı: “Müzik yapmanın başka bir yolunu, başka bir bakış açısını sunmak istedim. Bir halk şarkıcısı gibi, insan hikâyeleri söylemeyi seviyorum”

Seray Şahinler

 

Fransız pop-soul müziğin sevilen ismi Imany yeni albümüyle karşımızda! İlk iki albümünün ardından “You Will Never Know” ve “Don’t Be Shy” ile dinlenme rekorları kıran şarkıcı doğumdan sonra kaydettiği ilk albümünü yayınladı. Imany, geçtiğimiz aylarda Black’in 1987’deki ikonik hiti “Wonderful Life”ı yüksek tempolu bir versiyonda yeniden yorumlamış ve büyük ilgi görmüştü. Bu cover aynı zamanda Imany’nin 3 Eylül’de yayımlanan yeni albümünün çıkış şarkısı oldu. “Voodoo Cello” bir cover albüm. Jacques Brel’in ölümsüz “If You Go Away”yi ile başlıyor ve Cat Stevens’ın “Wild World”ü ile son buluyor. Elton John, Imagine Dragons, Ed Sheeran, Bonnie Tyler gibi isimlerin ölümsüz şarkılarını kendine özgü yorumuyla bir araya getiren Imany’nin bu “zamansız” albümü geçmişteki güzel günlere bir selam… Imany ile albümü ve müzik yolculuğunu konuştuk.

 

Elton John, Imagine Dragons, Ed Sheeran, Bonnie Tyler gibi isimlerin kült şarkılarını yeniden yorumladınız. Bu albümdeki şarkıların sizdeki yeri neydi ve bir albümde nasıl buluştu?

 

Gerçekten farklı şeyler yapmaya çalıştım, “Like a Prayer” ya da “The A Team” gibi şarkıları duymaya ya da çelloları ya da sesimi başka bir şekilde duymanın başka bir yolunu, müzik yapmanın başka bir yolunu, başka bir bakış açısını sunmak istedim. Ne kadar çok yol varsa, o kadar çok olanak var. Bu olanaklarla kendinize daha zengin bir dünya sunuyorsunuz… Albümdeki şarkıların bendeki sırası nedir bilmiyorum ama belki de önceliği “Total Eclipse Of The Heart”a verirdim. Çünkü bu çocukluğumdan beri bildiğim bir şarkı. Çellolarla nereye gideceğimi ise biliyordum, çok sinematik olmasını, örneğin bir korku filmi gibi görünmesini istediğimi biliyordum.

 

Şarkılarınızda aşk, mücadele, sevgi, umut, insan hakları mücadelesi var... Müziğinizi besleyen şeyler neler?

 

Kendimi başkalarının hikâyeleriyle beslemeyi seviyorum. Bir halk şarkıcısı gibi, insan hikâyeleri söylemeyi seviyorum.

 

Büyük çıkışınızı yapmadan önce Paris gece kulüplerinde akustik folk ve blues karışımı şarkılar söylüyordunuz. O günden bu yana müziğinizde ne değişti?

 

Çok şey değişti. Bağımsız bir plak şirketiyle sözleşme imzaladım ve o zamandan beri dünya çapında iki teklim oldu. Ayrıca film müzikleri ve üçüncü albüm yapma fırsatım oldu. Kendimi tam zamanlı çalışan bir sanatçı olarak görmekten mutluyum.

 

En başa dönecek olursak, uzun yıllar modellik yaptıktan sonra şarkıcı olma tutkusuyla Fransa’ya döndünüz. O zamanlar ne hayal ediyordunuz? Hayalleriniz gerçek oldu mu?

 

Model olarak izlendiğimde Imany oldum. Adımı değiştirmek zorunda kaldım ve şarkıcı olarak yola devam etmeye karar verdim. Model olduğum zamanlar, tek takıntım müzik yapmak ve bundan geçimini sağlayabilmekti. Birçok hayalimi gerçekleştirdim. Sürekli çalışan bir şarkıcıyım, söz yazarıyım, iki güzel çocuğum ve harika bir kocam var. Bütün ailem sağlıklı yaşıyor. Her zaman istediğim hayata sahibim.

 

‘İstanbul tarihte yürümek gibi’ Türkiye’de çok seviliyorsunuz, sıkı bir hayran kitleniz var. Buradaki izleyiciyle etkileşiminiz nasıl? 

 

Türkiye’de konser vermeyi her zaman çok seviyorum. Aslına bakarsanız İstanbul benim en sevdiğim şehirlerden biri! Tarihte yürümek gibi bir şey… Buradaki insanlar bana her zaman çok iyi davranıyor. Geri gelmek için sabırsızlanıyorum.

 

 

Etiketler: Imany